Hizmet İçi Eğitim Neden Gereklidir? Tarihsel Bir Perspektif Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamak, bugünün dünyasını daha iyi kavrayabilmek için bir anahtar gibidir. Geçmişteki toplumsal yapılar, eğitim sistemleri ve iş gücü dinamikleri, bugün karşılaştığımız sosyal ve ekonomik meselelerle nasıl bir bağ kuruyor? Hizmet içi eğitim, günümüzün hızlı değişen iş dünyasında büyük bir önem kazanmışken, bu eğitim uygulamalarının tarihi köklerine bakmak, onu daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Geçmişten bugüne, toplumsal dönüşümler ve kırılma noktaları, hizmet içi eğitimin neden gerekliliğini şekillendirmiştir. Gelin, bu kavramı tarihsel bir perspektiften ele alalım ve neden artık kaçınılmaz olduğunu inceleyelim. Tarihsel Süreçte Eğitim ve Mesleki Gelişim Geçmişte, eğitim…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Aşırı Kaygı Ne Demek? Merhaba sevgili okur! Bugün seni biraz düşündürmeye, belki de biraz da rahatlatmaya geliyorum. Hepimizin zaman zaman kaygı duyduğu, geleceğe dair belirsizliklerin ve olasılıkların zihnimizde yankılandığı anlar vardır. Ama ya bu kaygı, normal sınırlarını aşarsa? İşte o zaman “aşırı kaygı” devreye girer. Peki, bu ne demek? Gel, birlikte keşfedelim. Aşırı Kaygı: Tanım ve Kökeni Kaygı, gelecekteki belirsizliklere karşı duyduğumuz endişe hali olarak tanımlanabilir. Ancak bu duygu, zaman zaman aşırı hale gelebilir ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. ([Armin Psikoloji][1]) Aşırı kaygı, genellikle belirli bir tehdit veya tehlike olmaksızın, sürekli ve yoğun bir endişe haliyle kendini gösterir. Bu durum,…
Yorum BırakDenizli Horozu Nasıl Oluyor? Pedagojik Bir Bakışla Bir eğitimci olarak, öğrenmenin gücünü her zaman büyük bir hayranlıkla izlerim. İnsanlar, doğru ortamda, doğru yöntemlerle öğrenmeye başladıklarında, ne kadar hızlı bir şekilde dönüşebileceklerini görmek oldukça heyecan verici. Öğrenme, sadece bireylerin bilgiye ulaşması değil, aynı zamanda onların çevreleriyle olan etkileşimlerini, toplumsal rollerini ve kişisel kimliklerini nasıl şekillendirdiğini anlamaktır. Bu noktada, özellikle kültürel öğeler ve gelenekler, öğrenme süreçlerinde nasıl yer alır? İşte bu yazıda, Denizli horozunun nasıl bir varlık haline geldiğini pedagogik bir bakış açısıyla keşfedeceğiz. Denizli Horozu Nedir? Denizli horozu, Türk kültüründe önemli bir yere sahip, özellikle uzun ve gürültülü ötüşleriyle bilinen bir…
Yorum BırakCeviz Hangi Hastalıklara İyi Gelir? Psikolojik Bir Perspektiften Bakış Bir Psikoloğun Girişi: İnsan Davranışları ve Ceviz Psikoloji, insan davranışlarını ve bu davranışların arkasındaki düşünce süreçlerini anlamaya çalışır. İnsanların sağlıklı kalmak için ne yediklerine dair tercihleri, yalnızca biyolojik ihtiyaçlardan değil, aynı zamanda zihinsel, duygusal ve sosyal süreçlerden de etkilenir. Gıda, yalnızca vücudu besleyen bir araç değil, aynı zamanda duygusal dengeyi sağlamak, stresle başa çıkmak ve toplumsal bağları güçlendirmek için kullanılan bir yöntemdir. Ceviz gibi besinlerin, bedenin ve zihnin sağlığına olan etkileri, psikolojik düzeyde de büyük bir anlam taşır. Peki, ceviz gerçekten hangi hastalıklara iyi gelir? Bu yazıda, cevizin, bilişsel, duygusal ve…
Yorum BırakBaron de Tott Kimdir? Osmanlı İmparatorluğu’na Yapılan Stratejik Katkılar ve Günümüze Yansımaları Geçmişin izlerini anlamak, bugünümüzü şekillendiren unsurları kavrayabilmek için kritik bir adımdır. Tarih, sadece yaşanmış olayların bir derlemesi değil, aynı zamanda bugünün toplumsal yapılarının, kültürel normlarının ve siyasal anlayışlarının temellerini atmış önemli dönüm noktalarıyla doludur. Bu dönüm noktalarından biri de 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşanan Batılılaşma hareketleridir. Bu süreçte, Batı’dan gelen birçok fikir ve yenilik, Osmanlı ordusunu ve toplumsal yapıyı etkileyerek derin izler bırakmıştır. Bu yazıda, dönemin en önemli figürlerinden biri olan Baron de Tott‘u inceleyeceğiz. Peki, Baron de Tott kimdir? Osmanlı İmparatorluğu’na yaptığı katkılar nelerdir ve günümüzle nasıl…
Yorum BırakGüney Ne Demektir? Toplumsal Yapının Yönü Üzerine Bir Sosyolojik Okuma Giriş: Araştırmacının Sessiz Gözlemi Bir araştırmacı olarak insan topluluklarını incelerken sıkça fark ettiğim bir şey var: Yönler yalnızca coğrafi değil, aynı zamanda toplumsal birer metafordur. “Güney” kelimesi, haritalarda güneşin izini sürerken bir yeri işaret eder; ancak toplumda, kültürde ve insan ilişkilerinde çok daha derin anlamlar taşır. Güney, sıcaklık, aidiyet, duygusallık ve bazen geri kalmışlık ya da geleneksellik gibi nitelikleri çağrıştırır. Bu yönün sembolik anlamı, toplumsal normların ve bireylerin dünyayı algılama biçimlerinin aynası gibidir. Güney’in Sosyolojik Kodları Sosyolojik açıdan “Güney”, genellikle duyguların, ilişkilerin ve kültürel dayanışmanın yoğunlaştığı bir alanı temsil eder.…
Yorum BırakBir Antropoloğun Merakı: “Herbiri Ayrı mı?” Sorusu Üzerine Kültürlerin renkli dokusunu anlamaya çalışan bir antropolog olarak, sık sık şu soruyu kendime sorarım: Her biri ayrı mı? Gerçekten de, dünyayı oluşturan toplumlar birbirinden tamamen farklı mı, yoksa görünürdeki çeşitlilik aynı insan hikâyesinin farklı yorumları mı? Bu soru, insanın kendini anlamaya yönelik en eski arayışlarından biridir. Her kültür kendi ritüellerini, sembollerini ve kimliklerini yaratırken, aslında aynı evrensel temaya katkıda bulunur: insan olmanın çok katmanlı anlamı. Kültürel Farklılıkların Derin Anlamı Her biri ayrı mı? sorusu, yüzeyde bir dil oyununa benzer; ancak antropolojik olarak bakıldığında, bu ifade kültürel farklılıkların doğasını sorgular. Her toplum kendi…
Yorum BırakHerhangi Kelimesi Nasıl Yazılır? Öğrenmenin Anlam Haritasında Küçük Bir Kelimenin Büyük Yolculuğu Bir eğitimci için öğrenme, yalnızca bilgi edinme süreci değildir; aynı zamanda anlam üretmenin, dünyayı yeniden okumanın ve bireysel farkındalığın gelişmesinin yoludur. Dil öğrenimi de bu sürecin en güçlü örneklerinden biridir. Çünkü dil, düşüncenin aynasıdır; bir kelimenin yazımı bile öğrenmenin derinliğini yansıtır. “Herhangi” kelimesi de bu açıdan özel bir yere sahiptir. Peki, herhangi kelimesi nasıl yazılır? sorusu yalnızca bir yazım kuralı sorusu mu, yoksa öğrenmenin doğasına dair daha derin bir kavrayışın kapısı mı? “Herhangi” Kelimesinin Doğru Yazımı ve Anlam Katmanları Türk Dil Kurumu’na göre doğru yazım şekli “herhangi” biçimindedir;…
Yorum BırakTıpta Kırılganlık Ne Demek? İnsan Bedeni ve Ruhunun İnce Çizgisini Anlamak Hayatın her evresinde bedenimiz ve ruhumuz değişir. Gençken kolayca toparlandığımız bir hastalık, yaş ilerledikçe bizi yatağa düşürebilir. Bir zamanlar hiç zorlanmadan çıktığımız merdivenler bir gün nefes nefese bırakabilir. İşte bu değişimlerin ardında yatan en önemli kavramlardan biri, tıpta giderek daha fazla önem kazanan bir terim: kırılganlık. Belki de farkında olmadan hepimizin içinde taşıdığı bu kırılganlık, aslında sağlığımızın en hassas göstergelerinden biridir. Kırılganlık Nedir? Tıpta Yeni Bir Bakış Açısı Kırılganlık, tıpta yaşlanma sürecinde ortaya çıkan, kişinin fiziksel, zihinsel ve sosyal rezervlerinin azalmasıyla birlikte streslere karşı daha savunmasız hâle gelmesi anlamına…
Yorum BırakGüvenoyu Kaç Milletvekili? — İktidarın Ontolojisi Üzerine Felsefi Bir Deneme Felsefe, her zaman gücün doğasını, bilginin sınırlarını ve varlığın anlamını sorgulayan bir alan olmuştur. Güvenoyu kavramı da, bu üç alanda –etik, epistemoloji ve ontoloji– derin bir çözümlemeyi hak eder. “Güvenoyu kaç milletvekiliyle alınır?” sorusu, sadece bir anayasal teknik mesele değil; aynı zamanda iktidarın meşruiyeti, toplumun rızası ve temsilin anlamı üzerine kadim bir sorgulamadır. Etik Perspektif: Güvenin Sayıya Dönüşmesi Etik açıdan güvenoyu, bir erdem sorunudur. “Güven” sözcüğü, özünde bir ahlaki bağlam taşır; çünkü birine güvenmek, onun sözünün doğru olduğuna, eylemlerinin adil olacağına inanmak demektir. Fakat bu inanç, parlamentoda milletvekili sayısına indirgenir.…
Yorum Bırak