Bir Piyano Kaç Liradır?
O gün Kayseri’nin sabahı, hiç alışık olmadığım kadar gri ve solgundu. Hava biraz da yağmur kokuyordu, ama bu beni çok etkilemedi. İçimdekileri yine sarmaya başlamıştı, tıpkı her sabah olduğu gibi. O sabah biraz farklıydı çünkü aklımda bir şey vardı: Bir piyano almak istiyordum.
Müzik, Benim İçin Hep Önemliydi
Bunu yıllardır istiyordum. Çocukken, mahalledeki apartmanın alt katındaki komşunun piyanonun tuşlarına dokunduğu sesi duyardım. Her notada sanki ruhum bir parça özgürleşiyordu. O melodilerle, derin bir bağ kurmuş gibiydim. Her akşam eve dönüp, tek başıma hayalini kurduğum o büyük piyanoyu düşündüm. Belki de hayatımda tek ihtiyacım olan şey buydu: müziği biraz daha yakından hissetmek. Bir piyanoya sahip olmak, bana kendimi anlatmanın bir yolu gibi geliyordu.
Ama piyano almak, sandığım kadar kolay değildi.
Piyano Almak İçin İlk Adım
O sabah, sabah kahvemi içerken telefonuma bakmak için elimi uzattım ve “piyano fiyatları” diye bir arama yaptım. Başlangıçta heyecanlıydım. O hayalini kurduğum, tuşları dokunarak içindeki duyguları dışarı çıkarabileceğim o müzik aletinin fiyatının, ne kadar fazla olabileceğini düşünmeden aradım. Ne de olsa, insan hayal kurarken hiç bir sınır koymaz değil mi?
Ama sonra gördüğüm fiyatlar, beni soğuttu. Piyano almak için belli birikimim vardı, ama o fiyatları görünce bir anda her şey dev bir duvara çarptı. “Bir piyano kaç liradır?” diye sorarken, bunu sormayı bu kadar da zorlayacağını düşünmemiştim. 10.000 TL, 15.000 TL, hatta 20.000 TL… Bir müzik aletine, o kadar para vermek mi? Hangi akıl bunu onaylardı?
Yavaşça gözlerimden yaşlar süzüldü. O an, yıllarca hayalini kurduğum şeyin, benim için sadece hayal olmaktan başka bir şey olamayacağını kabul ettim. O kadar büyük bir boşluk vardı ki içimde, sadece paranın değil, hayallerimin de yok olduğunu hissettim.
Ama Bir Umut Doğdu
Saatler geçtikçe, o kadar hayal kırıklığının ardından bir umut doğmaya başladı. Belki de bu kadar kolay vazgeçmemeliydim. Evet, o an için yeterli param yoktu, ama hayatta bazen doğru zamanı beklemek gerekir, değil mi? Belki de o zaman gelmemişti. Ama bir şey düşündüm: Hayallerin peşinden gitmek için ne kadar paraya ihtiyacım vardı ki? Piyanoyu almak için belirli bir gün, belirli bir tarih mi vardı? Yoktu, işte. Hayallerim hep var olacaktı.
Bu düşünceler, içinde bulunduğum duygusal karmaşayı biraz da olsa hafifletti. Belki bir piyano almak, belki şu an değil, belki biraz daha zaman sonra olacak bir şeydi. Ama hayal kurmaktan vazgeçmeyecektim. Piyano almak, belki sadece bir araçtı ama beni en çok zorlayan şey, müziği her zaman içinde taşıyor olmanın verdiği huzurdu.
O Günün Ardında Kalan İzler
O günün sonunda, piyano almak için hemen harekete geçmedim. Ama bir şekilde daha umutlu, daha kararlıydım. Bir piyano almak için önümüzde daha çok yol vardı belki, ama bu yolculukta sadece para değil, azim, sabır ve inanç da vardı. Kendi içimde, o hayalini kurduğum sesi bir gün duymam gerektiğini hissettim. Para, bir şekilde kazanılırdı ama insanın içindeki o isteği bulması, çok daha kıymetliydi.
Ve düşündüm: Bir piyano kaç lira? Belki de bunun cevabı, sadece bir rakam değil, bir duyguydu.
İçimdeki müzik, bir gün mutlaka o piyanoya dönüşecekti.